NCDT
İşeri
Didim Seyahat
Hikmet Atilla
Köşe Yazarı
Hikmet Atilla
 

TURİZMİN 2 NCİ LİGİNDEYİZ

TURİZMİN 2 NCİ LİGİNDEYİZ   Rekabet bütün sektörlerde olduğu gibi Turizm sektöründe de olması doğal olanı. Türkiye’nin turizm sektöründe ki  rakip ülkeleri hangileridir? Bu konuda değişik görüşler mevcut, kimisi rekabet edeceğimiz ülkeler Avrupa Birliğine (AB) üye ülkelerdir, bunlar İspanya, İtalya, Yunanistan ve Portekiz vb. Bir başka görüş ise tersini iddia eder:  rakiplerimiz Mısır, Tunus, son zamanlarda Suudi Arabistan ve Balkan ülkelerinin bazıları. Rakiplerimiz AB üye ülkeler diyenler bunu şu şekilde açıklıyorlar: “en iyi ve en yeni oteller bizde, servisimiz çok iyi, özel uçak şirketlerimiz var ve konaklattığımız turist sayısı yüksek.  Bunlar hepsi doğru, otellerimiz yeni, modern, büyük, otel içerisin de turistin rahat edeceği her şey düşünülmüş, serviste ha keza öyle. Yemek çeşitlerinde ise öyle değil.  Rakiplerimizi belirlerken, tek tek faktörler yerine tüm şartları bütünsel olarak değerlendirmeliyiz. Turizmde ki Parametrelerin tamamı birbiriyle uyum  içerisinde olmalı, birbirlerini tamamlamalı ve desteklemeli,   bu insan haklarından,  insan kaynaklarından, çevre düzenlemesine, ülkenin ekonomisine,  kadar geniş çevreyi kapsamaktadır.  Turist genelinde bütüncül hareket eder, eksiği kabul etmez. İlgi, talep ona göre oluşur.       AB üye ülkelerinin  otellerinin hiçbirinde bizde olduğu kadar yemek çeşidi,  bol yemek bulamazsınız. Biz de  sıra sıra açık büfe tezgahları, tezgahların üzerinde 100 lerce çeşit yiyecekler, oh ne ala,  yediğini ye,  yemediğini çöpe gönder,  halbuki bizde bir değim var: “yediğini ye yemediğini yanına al”, bunun ile israfı önle demek istiyor, bizde şu anda tersi yürüyor. Başta burada,  yani yemek çeşitliliğinde onlardan ayrışıyoruz, onlar bizde olan israfa kendi ülkelerinde müsaade etmezler.  AB üye ülkeler ile rekabet edemememizin bir başka sebebi de AB üyesi olamamayışımızdır.  Dünyada ki turistlerin neredeyse yarısına yakını AB üye ülkelerinden (İngiltereyi de  buraya dahil edersek). Rahat insanlar, rahat bir yaşam sürdürüyorlar ve  birbirlerini destekliyorlar.   Bizdeki tesisler AB üye ülkelerde olmuş olsa kuşkusuz daha yüksek fiyata satarlar ve hiç kimse pahalıda demez. Bir ülkenin pahalı olup olmadığı da o ülkede olan durumlar ile mukayese edilir, yoksa özünde pahalılık görecedir, bir yakıştırmadır, bir hak ediştir, bir hak vermedir, bir durum tespitidir.    İkinci görüşe gelince; bu görüşte olanlar da derler ki bizim rakip ülkelerimiz  Mısır, Tunus, Suudi Arabistan, Bulgaristan vb. ülkeler. Bu ülkelerde de çok iyi tesisler var, fakat tesisin iyi, güneşin ve denizin olması yeterli değil, turist sadece bunları yeterli görmüyor, hatırlayalım daha birkaç ay öncesine kadar kadınlar Suudi Arabistan da ehliyet sahibi değillerdi. Bu durum turizmi etkiliyor, otel fiyatlarını etkiliyor.  Bilhassa Suudi Arabistan, kitle turizmine yeni başladı (hac turizmini saymaz isek), fakat iyi başladı, hatta bu saydığım ülkeler de Türkiye den giden otel yatırımcısı da bir hayli var ve Türkiye de ki otel sistemini oraya taşıdılar. Bu ülkelerde fiyatlar bildiğimiz sebeplerden dolayı bize göre daha uygun. Bodrum da Almanya’dan gelen acenteler ile yapılan toplantı da, bu acenteleri bir araya toplayan kurumun CEO’su “erken hareket etmez iseniz turistler Tunus’a gider demişti”. Bizi uyarmıştı, uyarmakta haklıydı.  Diğer taraftan biliyoruz ki Bulgaristan bu sene altın çağını yaşıyor ve bize gelmeyenler bu ülkelere yöneliyorlar. Biz, alım gücü yüksek olan kesime kendimizi bir türlü anlatamadık ve onları Türkiye ye yönlendiremedik. Bir sebepten dolayı bir türlü Türkiye ye gelmediler. Bundan dolayı da rus milyonerin yatı Bodrum kıyılarına yanaştığında hemen basında haber oluyor. Bizdeki enflasyon olayını turist bir türlü kabullenmek istemiyor. Fiyatların ani yükselmesi ve talep azalınca,  aşağı çekilmesi  turistte kafa karışıklığı yaratmakta, turist artık fiyatta tutarlılık bekliyor. Alman basınında da çıktı, bir tatil beldesinde “yan bakma” tartışmasından dolayı Almanya dan gelen bir genç öldürüldü, bir tatil beldesinde böyle bir şey olabilir mi? Şimdi karar verelim hangi tarafta olduğumuzu, bana göre 1 nci ligde değiliz, üçüncü ligde bize uygun değil. Turizmin ikinci ligindeyiz. 
Ekleme Tarihi: 14 Ağustos 2025 -Perşembe

TURİZMİN 2 NCİ LİGİNDEYİZ

TURİZMİN 2 NCİ LİGİNDEYİZ

 

Rekabet bütün sektörlerde olduğu gibi Turizm sektöründe de olması doğal olanı. Türkiye’nin turizm sektöründe ki  rakip ülkeleri hangileridir? Bu konuda değişik görüşler mevcut, kimisi rekabet edeceğimiz ülkeler Avrupa Birliğine (AB) üye ülkelerdir, bunlar İspanya, İtalya, Yunanistan ve Portekiz vb. Bir başka görüş ise tersini iddia eder:  rakiplerimiz Mısır, Tunus, son zamanlarda Suudi Arabistan ve Balkan ülkelerinin bazıları.

Rakiplerimiz AB üye ülkeler diyenler bunu şu şekilde açıklıyorlar: “en iyi ve en yeni oteller bizde, servisimiz çok iyi, özel uçak şirketlerimiz var ve konaklattığımız turist sayısı yüksek.  Bunlar hepsi doğru, otellerimiz yeni, modern, büyük, otel içerisin de turistin rahat edeceği her şey düşünülmüş, serviste ha keza öyle. Yemek çeşitlerinde ise öyle değil.  Rakiplerimizi belirlerken, tek tek faktörler yerine tüm şartları bütünsel olarak değerlendirmeliyiz. Turizmde ki Parametrelerin tamamı birbiriyle uyum  içerisinde olmalı, birbirlerini tamamlamalı ve desteklemeli,   bu insan haklarından,  insan kaynaklarından, çevre düzenlemesine, ülkenin ekonomisine,  kadar geniş çevreyi kapsamaktadır.  Turist genelinde bütüncül hareket eder, eksiği kabul etmez. İlgi, talep ona göre oluşur.

 

  

 AB üye ülkelerinin  otellerinin hiçbirinde bizde olduğu kadar yemek çeşidi,  bol yemek bulamazsınız. Biz de  sıra sıra açık büfe tezgahları, tezgahların üzerinde 100 lerce çeşit yiyecekler, oh ne ala,  yediğini ye,  yemediğini çöpe gönder,  halbuki bizde bir değim var: “yediğini ye yemediğini yanına al”, bunun ile israfı önle demek istiyor, bizde şu anda tersi yürüyor. Başta burada,  yani yemek çeşitliliğinde onlardan ayrışıyoruz, onlar bizde olan israfa kendi ülkelerinde müsaade etmezler.  AB üye ülkeler ile rekabet edemememizin bir başka sebebi de AB üyesi olamamayışımızdır.  Dünyada ki turistlerin neredeyse yarısına yakını AB üye ülkelerinden (İngiltereyi de  buraya dahil edersek). Rahat insanlar, rahat bir yaşam sürdürüyorlar ve  birbirlerini destekliyorlar.

 

Bizdeki tesisler AB üye ülkelerde olmuş olsa kuşkusuz daha yüksek fiyata satarlar ve hiç kimse pahalıda demez. Bir ülkenin pahalı olup olmadığı da o ülkede olan durumlar ile mukayese edilir, yoksa özünde pahalılık görecedir, bir yakıştırmadır, bir hak ediştir, bir hak vermedir, bir durum tespitidir.

  

İkinci görüşe gelince; bu görüşte olanlar da derler ki bizim rakip ülkelerimiz  Mısır, Tunus, Suudi Arabistan, Bulgaristan vb. ülkeler. Bu ülkelerde de çok iyi tesisler var, fakat tesisin iyi, güneşin ve denizin olması yeterli değil, turist sadece bunları yeterli görmüyor, hatırlayalım daha birkaç ay öncesine kadar kadınlar Suudi Arabistan da ehliyet sahibi değillerdi. Bu durum turizmi etkiliyor, otel fiyatlarını etkiliyor.  Bilhassa Suudi Arabistan, kitle turizmine yeni başladı (hac turizmini saymaz isek), fakat iyi başladı, hatta bu saydığım ülkeler de Türkiye den giden otel yatırımcısı da bir hayli var ve Türkiye de ki otel sistemini oraya taşıdılar. Bu ülkelerde fiyatlar bildiğimiz sebeplerden dolayı bize göre daha uygun.

Bodrum da Almanya’dan gelen acenteler ile yapılan toplantı da, bu acenteleri bir araya toplayan kurumun CEO’su “erken hareket etmez iseniz turistler Tunus’a gider demişti”. Bizi uyarmıştı, uyarmakta haklıydı.  Diğer taraftan biliyoruz ki Bulgaristan bu sene altın çağını yaşıyor ve bize gelmeyenler bu ülkelere yöneliyorlar.

Biz, alım gücü yüksek olan kesime kendimizi bir türlü anlatamadık ve onları Türkiye ye yönlendiremedik. Bir sebepten dolayı bir türlü Türkiye ye gelmediler. Bundan dolayı da rus milyonerin yatı Bodrum kıyılarına yanaştığında hemen basında haber oluyor.

Bizdeki enflasyon olayını turist bir türlü kabullenmek istemiyor. Fiyatların ani yükselmesi ve talep azalınca,  aşağı çekilmesi  turistte kafa karışıklığı yaratmakta, turist artık fiyatta tutarlılık bekliyor.

Alman basınında da çıktı, bir tatil beldesinde “yan bakma” tartışmasından dolayı Almanya dan gelen bir genç öldürüldü, bir tatil beldesinde böyle bir şey olabilir mi?

Şimdi karar verelim hangi tarafta olduğumuzu, bana göre 1 nci ligde değiliz, üçüncü ligde bize uygun değil. Turizmin ikinci ligindeyiz. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve huraydingazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.