NCDT
İşeri
Hikmet Atilla
Köşe Yazarı
Hikmet Atilla
 

OTEL SAYISININ FAZLA OLMASI İLE DAHA FAZLA TURİST ALMIYORUZ

OTEL SAYISININ FAZLA OLMASI İLE DAHA FAZLA TURİST ALMIYORUZ   Türkiye’nin turizm çeşitliliği fazla, turizme kültür turizmi ile başladık, kültür turizmine başladığımızdan çok daha sonra kitle turizmi dediğimiz deniz, kum, güneş turizmini başlatmış olduk.  Rahmetli Turgut Özal ile başladı. Havayolları olarak sadece Türk Havayolları vardı. Daha sonra özel havayolları kuruldu, bunun ilki de Onur Havayolları idi. Rahmetli Turgut Özal’ın   kıyıları turizme açması ve hazine arazilerini tahsisi   ile  Antalya da ve Türkiye’nin değişik kıyı bölgelerinde  devasa oteller yükseldi, onur havayolları haricinde  havayolları da kurulunca havalimanlarının sayısı  arttı,  Antalya havalimanı büyütüldü, İzmir Havalimanı hakeza büyütüldü, sonrasında Dalaman, Milas-Bodrum ve  Alanya havalimanları faaliyete geçirildi. Yeni havalimanları yeni otellerin gelmesi demektir. Her ne kadar kitle turizmine hizmet veren oteller Türkiye’nin değişik bölgelerinde yapıldıysa da, güç Antalya da birikti. İstanbul ise taşımış olduğu tarihsel sorumluluk ile ön plana çıktı.  Bu iki ilimizde  ultra lüks oteller yapıldı . Türkiye ye  gelen turistlerin % 68 ni bu iki şehrimiz ağırlamakta. 2024 yılında Türkiye ye gelen 62.2 milyon turistin  18.6 milyonu İstanbula, 17 milyon 278 bini ise Antalya ya geldi ve bu sayıda 2025 yılında da görünen o ki  değişiklik olmayacak.  “2025’in ilk 3 ayında turist sayısında bir önceki yıla göre  gerileme oldu ancak çarpıklık, hakim pazarlar açısından aynı” diyor Turizm Databank. Buna göre Almanların yüzde 84’ü Antalya’da, yüzde 10’u İstanbul’da ve yüzde 6’sı diğer 77 şehirde geceledi. Rusların yüzde 57,8’i Antalya’da, yüzde 27,7’si İstanbul’da ve yüzde 7,2’si diğer 71 şehirde geceledi. İngilizlerin yüzde 68’i Antalya’da, yüzde 19,4’ü İstanbul’da ve yüzde 7,5’i diğer 63 şehirde geceledi. Her ne kadar Türkiye’nin diğer kıyı bölgelerinde bulunan otellerin çoğu senenin ilk üç ayında kapalı iseler de, açık olmaları durumunda da yukarıda ki  sayılarda büyük bir değişiklik olmayacaktı, bundan dolayı da ETİK Başkanı Mehmet İşler, Ege bölgesini kast ederek “biz üvey evlat muamelesi görüyoruz” diyor. Kesinlikle haklı. Oteller orantısız bir şekilde dağılmıştır. Turizme başladığımız,  turistler ile iç içe olduğumuz, onlarla sohbet ettiğimiz yıllarda turistler hep şunu söylerdi: “aman dikkat İspanya gibi olmayın, beton yığınına dönüşmeyin”.  Ne oldu, işte belirli bölgelerimiz beton yığınına dönüştü. Balıkçı köylerimiz şehirleşti. Hatta turizmi belirli bölgelere sıkıştırmakla tekrar gelmeyi düşünen turistin gelmelerine de engel olduk. Turist ülkeye karşı vefalı olabilir, bölgeye karşıda olabilir, fakat her seferinde aynı bölgeye gitmek istemeyebilir.  Otellerin fazla olması ile  daha fazla turist almıyoruz doğrusu. Otel dağılımı kısmen  de olsa dengeli olsaydı daha fazla turist ağırlayabilirdik. Yatak sayımız ispanya ile neredeyse aynı iken, onlar bizim iki katımızdan daha fazla turist ağırlıyor. Sadece bir kentimiz de bulunan 5* otel sayısı bizden çok daha fazla turist ağırlayan ülkenin 5* otel sayısından daha fazla. Bana göre şapkayı önümüze koyalım, düşünelim:  Bilhassa otellere doymuş bölgelerde yeni otellere gerek var mı? Bu konu da Amsterdam bize örnek olsun, Amsterdam Belediyesi  karar almış: “bundan böyle yeni otellere ruhsat verilmeyecek, mevcut otel sayısında düşüş olursa ancak o zaman yeni ruhsat verilir”. Bir gerçek: Turizm stratejik bir sektörümüzdür, dünya turizminden daha fazla pay almamız gerekir, fakat daha fazla otel ile değil, ihtiyaç olmayan  bölgelerde yeni otel  ruhsatı verilmemeli ve ihtiyaç olan bölgelerde ise ruhsat verildiği zamanda şimdiye kadar yapılan devasa büyük oteller gibi olmamalı.  Butik, doğa ile iç içe, doğanın dokusunu bozmayan ve doğa ile uyum içerisinde olan, gelen turiste dokunan,   turistin nefes alabileceği  otellere müsaade edilmeli.   Pandemiye kadar devasa oteller revaçta idi, artık değil.
Ekleme Tarihi: 16 June 2025 - Monday

OTEL SAYISININ FAZLA OLMASI İLE DAHA FAZLA TURİST ALMIYORUZ

OTEL SAYISININ FAZLA OLMASI İLE DAHA FAZLA TURİST ALMIYORUZ

 

Türkiye’nin turizm çeşitliliği fazla, turizme kültür turizmi ile başladık, kültür turizmine başladığımızdan çok daha sonra kitle turizmi dediğimiz deniz, kum, güneş turizmini başlatmış olduk.  Rahmetli Turgut Özal ile başladı. Havayolları olarak sadece Türk Havayolları vardı. Daha sonra özel havayolları kuruldu, bunun ilki de Onur Havayolları idi.

Rahmetli Turgut Özal’ın   kıyıları turizme açması ve hazine arazilerini tahsisi   ile  Antalya da ve Türkiye’nin değişik kıyı bölgelerinde  devasa oteller yükseldi, onur havayolları haricinde  havayolları da kurulunca havalimanlarının sayısı  arttı,  Antalya havalimanı büyütüldü, İzmir Havalimanı hakeza büyütüldü, sonrasında Dalaman, Milas-Bodrum ve  Alanya havalimanları faaliyete geçirildi. Yeni havalimanları yeni otellerin gelmesi demektir. Her ne kadar kitle turizmine hizmet veren oteller Türkiye’nin değişik bölgelerinde yapıldıysa da, güç Antalya da birikti. İstanbul ise taşımış olduğu tarihsel sorumluluk ile ön plana çıktı.  Bu iki ilimizde  ultra lüks oteller yapıldı . Türkiye ye  gelen turistlerin % 68 ni bu iki şehrimiz ağırlamakta. 2024 yılında Türkiye ye gelen 62.2 milyon turistin  18.6 milyonu İstanbula, 17 milyon 278 bini ise Antalya ya geldi ve bu sayıda 2025 yılında da görünen o ki  değişiklik olmayacak.  “2025’in ilk 3 ayında turist sayısında bir önceki yıla göre  gerileme oldu ancak çarpıklık, hakim pazarlar açısından aynı” diyor Turizm Databank. Buna göre Almanların yüzde 84’ü Antalya’da, yüzde 10’u İstanbul’da ve yüzde 6’sı diğer 77 şehirde geceledi. Rusların yüzde 57,8’i Antalya’da, yüzde 27,7’si İstanbul’da ve yüzde 7,2’si diğer 71 şehirde geceledi. İngilizlerin yüzde 68’i Antalya’da, yüzde 19,4’ü İstanbul’da ve yüzde 7,5’i diğer 63 şehirde geceledi. Her ne kadar Türkiye’nin diğer kıyı bölgelerinde bulunan otellerin çoğu senenin ilk üç ayında kapalı iseler de, açık olmaları durumunda da yukarıda ki  sayılarda büyük bir değişiklik olmayacaktı, bundan dolayı da ETİK Başkanı Mehmet İşler, Ege bölgesini kast ederek “biz üvey evlat muamelesi görüyoruz” diyor.

Kesinlikle haklı.

Oteller orantısız bir şekilde dağılmıştır.

Turizme başladığımız,  turistler ile iç içe olduğumuz, onlarla sohbet ettiğimiz yıllarda turistler hep şunu söylerdi: “aman dikkat İspanya gibi olmayın, beton yığınına dönüşmeyin”.  Ne oldu, işte belirli bölgelerimiz beton yığınına dönüştü. Balıkçı köylerimiz şehirleşti. Hatta turizmi belirli bölgelere sıkıştırmakla tekrar gelmeyi düşünen turistin gelmelerine de engel olduk. Turist ülkeye karşı vefalı olabilir, bölgeye karşıda olabilir, fakat her seferinde aynı bölgeye gitmek istemeyebilir.  Otellerin fazla olması ile  daha fazla turist almıyoruz doğrusu. Otel dağılımı kısmen  de olsa dengeli olsaydı daha fazla turist ağırlayabilirdik. Yatak sayımız ispanya ile neredeyse aynı iken, onlar bizim iki katımızdan daha fazla turist ağırlıyor. Sadece bir kentimiz de bulunan 5* otel sayısı bizden çok daha fazla turist ağırlayan ülkenin 5* otel sayısından daha fazla. Bana göre şapkayı önümüze koyalım, düşünelim:  Bilhassa otellere doymuş bölgelerde yeni otellere gerek var mı? Bu konu da Amsterdam bize örnek olsun, Amsterdam Belediyesi  karar almış: “bundan böyle yeni otellere ruhsat verilmeyecek, mevcut otel sayısında düşüş olursa ancak o zaman yeni ruhsat verilir”.

Bir gerçek: Turizm stratejik bir sektörümüzdür, dünya turizminden daha fazla pay almamız gerekir, fakat daha fazla otel ile değil, ihtiyaç olmayan  bölgelerde yeni otel  ruhsatı verilmemeli ve ihtiyaç olan bölgelerde ise ruhsat verildiği zamanda şimdiye kadar yapılan devasa büyük oteller gibi olmamalı.  Butik, doğa ile iç içe, doğanın dokusunu bozmayan ve doğa ile uyum içerisinde olan, gelen turiste dokunan,   turistin nefes alabileceği  otellere müsaade edilmeli.  

Pandemiye kadar devasa oteller revaçta idi, artık değil.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve huraydingazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.