NCDT
İşeri
Didim Seyahat
Bülent ESER
Köşe Yazarı
Bülent ESER
 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun 29 Ekim 1923, Türk Milleti'nin tarihinde bir dönüm noktası, bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin taçlandığı, geleceğe umutla bakışın simgesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) o gün aldığı tarihi kararla, yeni Türk Devleti'nin yönetim şekli "Cumhuriyet" olarak ilan edilmiş ve bu büyük eser, kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından "en büyük bayram" olarak nitelendirilmiştir. Cumhuriyet, kelime anlamı itibarıyla "halk işi" anlamına gelir ve bir yönetim biçimi olarak egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu rejimi ifade eder. Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılması ve Millî Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasının ardından, Mustafa Kemal Atatürk, yeni devletin temelini, şahısların veya belli zümrelerin değil, milletin iradesine dayandırmayı hedeflemiştir. Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte: Yönetme yetkisi (egemenlik), bir hanedandan ya da ilahi bir kaynaktan alınarak doğrudan doğruya millete verilmiştir. Millet, bu hakkı, seçtiği temsilciler (milletvekilleri) aracılığıyla kullanmaktadır. Vatandaşlar, seçme ve seçilme hakkıyla yönetime katılma imkanı bularak, pasif bir "kul" olmaktan çıkmış, devletin geleceğinde söz sahibi "yurttaş" haline gelmiştir. Cumhuriyet, bütün vatandaşlara eşit haklar tanır ve her bireyin liyakatiyle en yüksek mevkilere gelebilmesinin yolunu açar. Atatürk'ün deyişiyle, "Cumhuriyet erdemdir (fazilettir)."  Cumhuriyet, sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda bilim ve akılcılığın öncülüğünde çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma hedefinin de adıdır. Hukuk, eğitim ve sosyal hayatta yapılan devrimler, genç Türkiye Cumhuriyeti'ni uluslararası alanda saygın bir konuma taşımıştır. Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet'i kurarken Türk Milleti'nin yapısına ve geleneklerine en uygun yönetim şeklinin bu olduğuna inanmıştır. Onun 10. Yıl Nutku'nda vurguladığı gibi: "Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir." Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin sadece varlığını değil, ilerlemesini ve yükselmesini de Cumhuriyete bağlamıştır. Ona göre Cumhuriyet, milletin refah ve saadetini sağlayacak, özgürlüğü ve adaleti tesis edecek yegane yoldur. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, bu büyük devrimin yıldönümünü kutlamak, milli birliği pekiştirmek ve geçmişten geleceğe uzanan güçlü bağı hissetmek için bir araya geldiğimiz gündür. Tüm yurtta resmi törenlerle, stadyumlardaki şenliklerle, fener alaylarıyla ve kültürel etkinliklerle kutlanan bu bayram, milletin ortak değerlere olan bağlılığını gösterir. Ancak Cumhuriyet Bayramı, sadece geçmişi anma günü değildir. Aynı zamanda, bize bırakılan bu değerli mirası koruma, kollama ve "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller yetiştirme sorumluluğunu hatırlatır. Cumhuriyetin bekası için demokrasiye, laikliğe ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmak, her Türk vatandaşının en kutsal görevididir. Sonuç olarak, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı; Türk Milleti'nin kendi kaderini kendi eline aldığı, aydınlık bir geleceğe doğru ilerleme azmini perçinlediği ve bağımsızlık ruhunu sonsuza dek yaşatma kararlılığını tazelediği "en büyük bayramımızdır." Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun yıl dönümü kutlu olsun! Kalın Sağlıcakla..  
Ekleme Tarihi: 23 Ekim 2025 -Perşembe

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

29 Ekim 1923, Türk Milleti'nin tarihinde bir dönüm noktası, bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin taçlandığı, geleceğe umutla bakışın simgesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) o gün aldığı tarihi kararla, yeni Türk Devleti'nin yönetim şekli "Cumhuriyet" olarak ilan edilmiş ve bu büyük eser, kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından "en büyük bayram" olarak nitelendirilmiştir.

Cumhuriyet, kelime anlamı itibarıyla "halk işi" anlamına gelir ve bir yönetim biçimi olarak egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu rejimi ifade eder. Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılması ve Millî Mücadele'nin zaferle sonuçlanmasının ardından, Mustafa Kemal Atatürk, yeni devletin temelini, şahısların veya belli zümrelerin değil, milletin iradesine dayandırmayı hedeflemiştir.

Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte:

Yönetme yetkisi (egemenlik), bir hanedandan ya da ilahi bir kaynaktan alınarak doğrudan doğruya millete verilmiştir. Millet, bu hakkı, seçtiği temsilciler (milletvekilleri) aracılığıyla kullanmaktadır.

Vatandaşlar, seçme ve seçilme hakkıyla yönetime katılma imkanı bularak, pasif bir "kul" olmaktan çıkmış, devletin geleceğinde söz sahibi "yurttaş" haline gelmiştir. Cumhuriyet, bütün vatandaşlara eşit haklar tanır ve her bireyin liyakatiyle en yüksek mevkilere gelebilmesinin yolunu açar. Atatürk'ün deyişiyle, "Cumhuriyet erdemdir (fazilettir)."

 Cumhuriyet, sadece bir yönetim şekli değil, aynı zamanda bilim ve akılcılığın öncülüğünde çağdaş uygarlık düzeyine ulaşma hedefinin de adıdır. Hukuk, eğitim ve sosyal hayatta yapılan devrimler, genç Türkiye Cumhuriyeti'ni uluslararası alanda saygın bir konuma taşımıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet'i kurarken Türk Milleti'nin yapısına ve geleneklerine en uygun yönetim şeklinin bu olduğuna inanmıştır. Onun 10. Yıl Nutku'nda vurguladığı gibi: "Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir."

Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'nin sadece varlığını değil, ilerlemesini ve yükselmesini de Cumhuriyete bağlamıştır. Ona göre Cumhuriyet, milletin refah ve saadetini sağlayacak, özgürlüğü ve adaleti tesis edecek yegane yoldur.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, bu büyük devrimin yıldönümünü kutlamak, milli birliği pekiştirmek ve geçmişten geleceğe uzanan güçlü bağı hissetmek için bir araya geldiğimiz gündür. Tüm yurtta resmi törenlerle, stadyumlardaki şenliklerle, fener alaylarıyla ve kültürel etkinliklerle kutlanan bu bayram, milletin ortak değerlere olan bağlılığını gösterir.

Ancak Cumhuriyet Bayramı, sadece geçmişi anma günü değildir. Aynı zamanda, bize bırakılan bu değerli mirası koruma, kollama ve "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller yetiştirme sorumluluğunu hatırlatır. Cumhuriyetin bekası için demokrasiye, laikliğe ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmak, her Türk vatandaşının en kutsal görevididir.

Sonuç olarak, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı; Türk Milleti'nin kendi kaderini kendi eline aldığı, aydınlık bir geleceğe doğru ilerleme azmini perçinlediği ve bağımsızlık ruhunu sonsuza dek yaşatma kararlılığını tazelediği "en büyük bayramımızdır."

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun yıl dönümü kutlu olsun!

Kalın Sağlıcakla..

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve huraydingazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.