EZİM EZİM EZİLİYOR YÜREĞİM   Bu türkü eşine az rastlanan, tabiri caizse aşka dönüşen bir dostluğun türküsü. Bu türkü Anadolu'nun yanık bir havası. Bu türkü Türk Halk Müziği'nin her dönem hatırlanacak dokunaklı ezgisi. Bu türküyü ilk dinlediğimde çok beğenmiştim, ikinci, üçüncü, dördüncü ve daha sonraki dinleyişlerimde etkilenmeye başladım. Türkünün hikayesini öğrendiğimde ise türkünün yazarına ve diğer kahramanına hayretim ve hayranlığım arttı. Türk Halk Müziği sanatçısı, söz yazarı Zaralı Halil Söyler'in, ses ve halk musikisi sanatçısı Şark Bülbülü Celal Güzelses'e ithafen yazdığı bu yanık türkü salt yazıldığı haliyle yani şiir olarak kalsaydı bile bu mısraların insanları derinden etkileyeceğinden eminim.   Halil Söyler ve Celal Güzelses'in eşine az rastlanır dostlukları Muzaffer Sarısözen'in kurduğu ve yönettiği Yurttan Sesler Topluluğu'nda başlıyor. Şark Bülbülü Celal Güzelses 1958 yılında Yurttan Sesler Korosu'nda Muzaffer Sarısözen'in davetlisi olarak hasta olmasına rağmen Ankara Talebe Birliği yararına verilecek olan konsere katılıyor ve radyodan son canlı yayınını da o gün yapıyor. Bu iki yakın dost son defa olarak orada görüşüyorlar. Şark Bülbülü konserden hemen sonra hastalıktan titreyerek trenle Diyarbakır'a evine dönüyor ve bir ay içinde yanlış teşhis sebebi ile hayatını kaybediyor.   Hasta olduğunu bildiği dostunu merak eden Zaralı Halil, Diyarbakır valisine telgraf çekerek dostunun sağlık durumunu soruyor. Diyarbakır valisinden Celal Güzelses'in çok hasta olduğu haberini alınca Sivas'tan trene atladığı gibi soluğu Diyarbakır'da alıyor. Zaralı Halil dostunun evine ancak vefatından bir gün sonra ulaşıyor ve dostunun kaybına çok üzülüyor, yüreği eziliyor. Taziyeye katıldıktan sonra geri dönüş yolunda trende yürek ezikliği ile bu efsaneleşen türküyü yazıyor. Ve türkü çeşitli ses sanatçılarınca çalınıp söyleniyor, dilden dile dolaşıyor.     Ezim ezim eziliyor yüreğim (vay) Çok yalvardım kabul olmaz dileğim (vay) Ben ağlarım doktor ağlar dert ağlar Haram olsun yari gördüğüm çağlar Laleli sümbüllü ne güzel bağlar   Telgrafın direkleri de dört olur (vay) Sen ağlama yüreğime dert olur (vay) Ben ağlarım doktor ağlar dert ağlar Haram olsun yari gördüğüm çağlar Laleli sümbüllü ne güzel bağlar   Bir tel vurdum Diyarbakır valiye (vay) Haber gelir çarşambaya salıya (vay) Ben ağlarım doktor ağlar dert ağlar Haram olsun yari gördüğüm çağlar Laleli sümbüllü ne güzel bağlar