NCDT
İşeri
Veysel Özyurt
Köşe Yazarı
Veysel Özyurt
 

TÜRKÜ SEVEN TÜRKÜ SÖYLER & MUZAFFER SARISÖZEN

TÜRKÜ SEVEN TÜRKÜ SÖYLER & MUZAFFER SARISÖZEN   Türkü seven, türkü söyleyen, türkü derleyen, Türk Halk Müziğini kurumsallaştıran, Türk folklorcusu, bir kültür, bir halk adamı MUZAFFER SARISÖZEN. 1898 Sivas doğumlu olan Muzaffer Sarısözen, Türk Halk Bilimcisi ve Türk Halk Müziği sanatçısı ve derleyicisidir. Çocukluğu halk şiiri ve halk şairlerinin harman olduğu Sivas'ta geçti. Sarısözen lise son sınıftayken okuldan ayrılıp Çanakkale Savaşı'na ve daha onun teri kurumadan Kurtuluş Savaşı'na katıldı. Savaş sonrası doğup büyüdüğü memleketi Sivas'ta Türkçe ve müzik öğretmenliği yaptı. Öğretmenliği sırasında halk müziği ve halk oyunlarıyla yakından ilgileniyordu. Muzaffer Sarısözen 1930 yılında Sivas Milli Eğitim Müdürü olan Ahmet Kutsi Tecer ile tanıştı ve birlikte "Halk Şairlerini Koruma Derneği'ni kurdular. Aynı yıl Halk Şairleri Bayramı'nı düzenlediler, Âşık Veysel bu etkinlikler sayesinde keşfedildi.   Cumhuriyetin ilk yılları; Türkiye savaşlardan, çatışmalardan çıkmış, tüm ülke maddi, manevi ve pek çok açıdan zor dönemler geçiriyordu. Ama Mustafa Kemal Atatürk, ülkeyi aydınlık bir geleceğe taşımakta kararlıydı. Toplumsal kalkınma tüm ülkede bir kalp gibi atıyordu. Ulusal kültür oluşturmak için halkın belleğindeki hikayeleri, türküleri, şiirleri derlemek ve tüm ülkeye ulaştırmak, yaymak gerekiyordu. Muzaffer Sarısözen Ankara'ya çağrılarak 1936 yılında Ankara Devlet Konservatuarı'nın kuruluş amacıyla planlanan derleme gezileri ekibine katıldı. Toplamda 7 kişiden oluşan bu ekip (Mahmut Ragıp Gazimihal, Ahmet Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Halil Bedii Yönetken, Nurullah Taşkıran, Rıza Yetişen) ülkenin tüm şehirlerini, ilçelerini, köylerini gezecek Anadolu'nun derinliklerinde henüz duyulmamış, gün yüzüne çıkmamış türküleri derleyip arşivlere ekleyeceklerdi. Bu kültür elçisi derleme ekibi elektriğin dahi olmadığı bölgelerde, Anadolu'nun uzak köylerinde kâh at sırtında, kâh yürüyerek türkü dinleyip, türkü derlediler.   Muzaffer Sarısözen ve derleme ekibi halkın belleğinde olan ve kendi ürettiği türküleri, şiirleri, deyişleri, öyküleri, karşılamaları, koşmaları, ağıtları, oyun havalarını, Anadolu'yu köy köy kasaba kasaba gezerek topladı, bunları derleyip düzenledi. Yıllarca büyük bir titizlikle süren çalışmalar sonucunda derlenen türküler notaya alındı. Diyarbakır'dan alınan türkü Kars'a, Sivas'tan alınan şiir İstanbul'a ulaştırıldı. Kültürel kaynaşma ve halkın birbiriyle birleşimi, iletişimi sağlandı çünkü türküler gelecek nesillere kültür aktarımı açısından oldukça önemliydi. Büyük bir kültür adamıdır Muzaffer Sarısözen, yaklaşık on bin türkü derlemiş, derlenmesine, notaya alınmasına ve bugünlere ulaşmasına büyük katkılar sağlamıştır. Derlediği eserleri orijinaline uygun olacak şekilde notaya almış ve TRT arşivlerine eklemiştir. Yurttan Sesler Topluluğuna kurdu ve bu koroya öğretmenlik yaptı. Anadolu'dan derlediği türküleri öğreterek radyo sayesinde çok geniş kitlelere ulaştırdı. Gezdiği köylerde, kasabalarda halkla sıcak bir dil ile iletişim kurup, onlarla birlikte oyunlara kalkardı. Muzaffer Sarısözen'e göre halaylar ve halk oyunları; toplumda derin izler bırakmış büyük olayların oyun figürleri olarak günümüze yansımasıdır.   Ahmet Hamdi Tanpınar'ın dediği gibi "Türk insanının yazılmayan romanı türkülerde saklıdır."  Türküler bizlere atalarımızın ve geçmiş zamanların sevdalarını, acılarını, alışkanlıklarını, olaylarını, gelenek-göreneklerini anlatır. Türküler bizlere, eski zaman aşklarını, saygıyı, mahcubiyeti, muhabbeti, gurbeti, özlemi ve daha pek çok insani duyguyu en saf haliyle anlatır. Bizler bugün ezbere bildiğimiz, dinlerken hislendiğimiz türküleri Muzaffer Sarısözen sayesinde dinleyebiliyoruz. Türkülerle kalın, hoşça kalın.
Ekleme Tarihi: 29 May 2025 - Thursday

TÜRKÜ SEVEN TÜRKÜ SÖYLER & MUZAFFER SARISÖZEN

TÜRKÜ SEVEN TÜRKÜ SÖYLER & MUZAFFER SARISÖZEN

 

Türkü seven, türkü söyleyen, türkü derleyen, Türk Halk Müziğini kurumsallaştıran, Türk folklorcusu, bir kültür, bir halk adamı MUZAFFER SARISÖZEN. 1898 Sivas doğumlu olan Muzaffer Sarısözen, Türk Halk Bilimcisi ve Türk Halk Müziği sanatçısı ve derleyicisidir. Çocukluğu halk şiiri ve halk şairlerinin harman olduğu Sivas'ta geçti. Sarısözen lise son sınıftayken okuldan ayrılıp Çanakkale Savaşı'na ve daha onun teri kurumadan Kurtuluş Savaşı'na katıldı. Savaş sonrası doğup büyüdüğü memleketi Sivas'ta Türkçe ve müzik öğretmenliği yaptı. Öğretmenliği sırasında halk müziği ve halk oyunlarıyla yakından ilgileniyordu. Muzaffer Sarısözen 1930 yılında Sivas Milli Eğitim Müdürü olan Ahmet Kutsi Tecer ile tanıştı ve birlikte "Halk Şairlerini Koruma Derneği'ni kurdular. Aynı yıl Halk Şairleri Bayramı'nı düzenlediler, Âşık Veysel bu etkinlikler sayesinde keşfedildi.

 

Cumhuriyetin ilk yılları; Türkiye savaşlardan, çatışmalardan çıkmış, tüm ülke maddi, manevi ve pek çok açıdan zor dönemler geçiriyordu. Ama Mustafa Kemal Atatürk, ülkeyi aydınlık bir geleceğe taşımakta kararlıydı. Toplumsal kalkınma tüm ülkede bir kalp gibi atıyordu. Ulusal kültür oluşturmak için halkın belleğindeki hikayeleri, türküleri, şiirleri derlemek ve tüm ülkeye ulaştırmak, yaymak gerekiyordu. Muzaffer Sarısözen Ankara'ya çağrılarak 1936 yılında Ankara Devlet Konservatuarı'nın kuruluş amacıyla planlanan derleme gezileri ekibine katıldı. Toplamda 7 kişiden oluşan bu ekip (Mahmut Ragıp Gazimihal, Ahmet Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin, Halil Bedii Yönetken, Nurullah Taşkıran, Rıza Yetişen) ülkenin tüm şehirlerini, ilçelerini, köylerini gezecek Anadolu'nun derinliklerinde henüz duyulmamış, gün yüzüne çıkmamış türküleri derleyip arşivlere ekleyeceklerdi. Bu kültür elçisi derleme ekibi elektriğin dahi olmadığı bölgelerde, Anadolu'nun uzak köylerinde kâh at sırtında, kâh yürüyerek türkü dinleyip, türkü derlediler.

 

Muzaffer Sarısözen ve derleme ekibi halkın belleğinde olan ve kendi ürettiği türküleri, şiirleri, deyişleri, öyküleri, karşılamaları, koşmaları, ağıtları, oyun havalarını, Anadolu'yu köy köy kasaba kasaba gezerek topladı, bunları derleyip düzenledi. Yıllarca büyük bir titizlikle süren çalışmalar sonucunda derlenen türküler notaya alındı. Diyarbakır'dan alınan türkü Kars'a, Sivas'tan alınan şiir İstanbul'a ulaştırıldı. Kültürel kaynaşma ve halkın birbiriyle birleşimi, iletişimi sağlandı çünkü türküler gelecek nesillere kültür aktarımı açısından oldukça önemliydi. Büyük bir kültür adamıdır Muzaffer Sarısözen, yaklaşık on bin türkü derlemiş, derlenmesine, notaya alınmasına ve bugünlere ulaşmasına büyük katkılar sağlamıştır. Derlediği eserleri orijinaline uygun olacak şekilde notaya almış ve TRT arşivlerine eklemiştir. Yurttan Sesler Topluluğuna kurdu ve bu koroya öğretmenlik yaptı. Anadolu'dan derlediği türküleri öğreterek radyo sayesinde çok geniş kitlelere ulaştırdı. Gezdiği köylerde, kasabalarda halkla sıcak bir dil ile iletişim kurup, onlarla birlikte oyunlara kalkardı. Muzaffer Sarısözen'e göre halaylar ve halk oyunları; toplumda derin izler bırakmış büyük olayların oyun figürleri olarak günümüze yansımasıdır.

 

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın dediği gibi "Türk insanının yazılmayan romanı türkülerde saklıdır."  Türküler bizlere atalarımızın ve geçmiş zamanların sevdalarını, acılarını, alışkanlıklarını, olaylarını, gelenek-göreneklerini anlatır. Türküler bizlere, eski zaman aşklarını, saygıyı, mahcubiyeti, muhabbeti, gurbeti, özlemi ve daha pek çok insani duyguyu en saf haliyle anlatır. Bizler bugün ezbere bildiğimiz, dinlerken hislendiğimiz türküleri Muzaffer Sarısözen sayesinde dinleyebiliyoruz. Türkülerle kalın, hoşça kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve huraydingazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.