“ ÂŞIK VEYSEL’İN ÖLÜM YIL DÖNÜMÜ; DÜNYA BİR HAN KONAN GÖÇER “
Bugün 21 Mart Âşık Veysel'in ölüm yıl dönümü. Âşıklık geleneğinin en önemli temsilcilerinden, en büyük ozanlarımızdan biri olan Âşık Veysel (Şatıroğlu) 52 yıl önce bugün sadık yârine, kara toprağa kavuştu. Âşık Veysel'in şairliğini, ozanlığını bir kenara bıraksak, ona sade bir insan gözüyle baksak bile ne kadar engin ne kadar arif bir insan olduğunu anlayabiliriz. Babasının ona oyalanması için aldığı bağlama ile Âşık Veysel'in hayatı değişti. Önce çevresinde gördüğü, duyduğu âşıkların, ozanların usta malı türkülerini çalmaya başladı. Daha sonrasında ise kendi yazdığı şiirleri melodilerle birleştirdi. Şiirlerinde; bizlere tabiatı, insanı, ölümü, sevdayı ve toplumsal olayları anlattı. Âşık Veysel Türkçeyi yalın ve ustalıkla kullanarak bizlere eser niteliğinde unutulmaz şiirler, türküler bıraktı. Veysel'in sevilen şiirleri arasında Kara Toprak, Uzun İnce Bir Yoldayım ve Güzelliğin On Para Etmez ilk sıralarda gelir. Âşık Veysel, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e olan hayranlığını da şiir haline getirmiş ve bu şiiri yine türküleştirerek anlatmıştı.
Âşık Veysel'in hayatına dair anlatılacak pek çok hikâye ve pek çok anısı var. Ölüm yıl dönümü vesilesiyle Veysel'in muhtemelen hiç duymadığımız ve yine muhtemel duyamayacağımız türden vasiyetini paylaşmak istiyorum. Vasiyetini TRT'nin 1969 yılında Âşık Veysel'in hayatının konu edildiği programda kendi ağzından duymuştum. "Ben öldükten sonra üzerimde otlar bitsin, çiçekler açsın. Taş kapatır, çimento kapatır hiç kimse istifade edemez. Benim toprağım da milletime hizmet etsin. Oradaki biten otlardan koyun yesin et olsun, kuzu yesin süt olsun, arı yesin bal olsun. Ben orda taşın altında yatmakla bir istifadem yok, düşüncem bu. Onun için üstümü kapatmayın diye her an rica ediyorum." Şairliğini, ozanlığını bir kenara bıraksak, ona sade bir insan gözüyle baksak bile ne kadar engin ne kadar arif bir insan olduğunu anlayabiliriz demiştim. Bunun en keskin örneğini Veysel'in vasiyetinde görüyoruz. Çocuklarına mezarının üstünü taşla, betonla kapatmamalarını böylelikle o toprakta çiçekler, otlar biteceğini ve gelip geçen hayvanların istifade edeceğini tembihliyor. Veysel aslında insanın öldüğünde bile toprağa saygı duyması gerektiğini söylüyor. Veysel'in çok şiirinde ölüm vurgusu var, örneğin; Dünyada Tükenmez Murad Var İmiş şiirinde "Muradı maksudu hepsi yalan, ölümü dünyada hakikat gördüm" diyor. Bu yüce gönüllü insanı sonsuz saygı, sevgi ve rahmetle anıyorum.