ANLAMSIZ GÜRÜLTÜLER
Bir karmaşa ve gürültü çağında yaşıyoruz, toplum olarak bir yanılgıdayız. Var olan sanatımızın, sanat anlayışımızın çok ötesinde farklı ve buna çok uzak müzikler üretmeye, dinlemeye başladık. Keyif veren, duygulandıran, hayaller kurduran, dinlerken uzaklara götüren, düşündüren şarkılar üretilmez oldu. Bugün kafeterya ve benzeri işletmelerde çalan müzikler en basit tabirle sadece ve sadece gürültüden ibaret kalıyor. Bu anlamsız gürültüler ancak benliği ile birlikte müzik kültürü oluşmamış genç bireyleri etkileyecektir ve bu etkilenme çok kısa sürecektir. Türk ahlak yapısına da aykırı olan bu yeni türev pek çok ciddi konuyu basit şekilde ele alıyor. Bu yeni nesil şarkıcılar ben ne yaparsam ne yazarsam tutar düşüncesinde olmalı ki yaptıkları işlere en ufak bir özen göstermiyorlar. Üretkenlikten uzak, oldukça basit ve kısır anlayışla yapılan bu müzikler sanatın yanından, ötesinden bile geçemez. Ne sanatı efendim bunlar sanat müsveddesi, deyim yerindeyse tu kaka.
Sanatı tatmış, sanatçıyı tanımış olan toplumumuzda bugün yapılan müzikler elbette ki gürültü olarak görülecektir. Sözlerinde mafyavari söylemler, silah, uyuşturucu, alkol, kadını aşağılayan, güvenlik güçlerini küçümseyen ve bazı anlamsız sözcüklerden ibaret bu müziklerin ilgi görebiliyor olması kaliteli veya iyi olduğu anlamına gelemez. Bu anlayıştaki şarkıların müzikleri ise insana sadece gürültü hissi veriyor, bilgisayar ortamında kısa zamanda yapılan müziklerde kullanılan enstrümanlar öyle üst üste binmiş, öyle bir karmaşa oluşturmuş ki bir tını fark etmek neredeyse imkânsız.
Bu eleştirileri yaklaşık 10 yıl kadar önce pop müzik üreticileri alıyorlardı. Sanat eleştirmenleri ve dinleyiciler, kalite ve anlam aradıkları için pop müzik üreticilerine eleştiriler gönderiyorlardı. Bu yeni türeyen müzik anlayışına bir isim bulmak da zor. Bugünkü yapılan müziklerin ne pop olduğu belli ne de rap olduğu belli. Seçilen sahne isimleri bile bu anlamsızlığın en belirgin yanı olarak göze çarpıyor. Cem Karaca'ları, Barış Manço'ları, Zeki Müren'leri, Melihat Gülses'leri, Neşet Ertaş'ları, Muzaffer Akgün'leri ve daha nicelerini yetiştirmiş bu topraklarda topluma siz müzik diye bunları sunamazsınız. Türk halkı daha iyi, daha derin, daha kaliteli hiç değilse bile daha özenli müzikleri hak ediyor.



