NCDT
İşeri

DİDİM DERNEĞİ BASIN AÇIKLAMASI

Gündem (Web Sitesi) - Web Sitesi | 01.07.2025 - 17:06, Güncelleme: 01.07.2025 - 17:26 1460 kez okundu.
 

DİDİM DERNEĞİ BASIN AÇIKLAMASI

Kıyı ormanları, sazlıklar, lagünler ve gelgit bölgeleri gibi alanlar; yalnızca mekânsal değil, ekolojik açıdan da büyük öneme sahiptir. Bu alanların turizm yatırımı adı altında betonlaşmaya açılması, sadece fiziksel bir dönüşüm değil, ekolojik bir felaket anlamına gelir.
DİDİM DERNEĞİ BASIN AÇIKLAMASI Kıyılar Halkındır, Doğaya Aittir – Satılamaz! 26 Haziran 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile, orman alanlarının kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan bölümleri “kamuya açık olmak şartıyla” turizm yatırımlarına tahsis edilebilecek. İlk bakışta teknik bir düzenleme gibi sunulan bu değişiklik, kıyıların kamusal niteliğini, doğal yapısını ve toplumsal işlevini zayıflatacak ciddi sonuçlar doğurmaya adaydır. Anayasa’nın 43. maddesi, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu ve bu alanlardan herkesin eşit biçimde, kamu yararı gözetilerek yararlanması gerektiğini açıkça belirtmektedir. Buna rağmen, kıyıların turizm yatırımları adı altında özel girişimlere açılması, hem anayasal haklara hem de ortak yaşam alanlarına yönelik açık bir tehdit oluşturmaktadır. Didim gibi yaklaşık 60 kilometrelik sahil şeridine sahip bir kentte bu düzenlemenin etkileri çok daha derin olacaktır. Denize erişim zorlaşacak, sahillerin kamusal kullanımı azalacak, doğal alanlar geri dönülmez biçimde yapılaşmaya açılacaktır. Kıyılar, giderek yalnızca belirli gelir gruplarının erişebileceği ayrıcalıklı alanlara dönüşecektir. Bu, sadece toplumsal eşitliği değil, aynı zamanda doğanın dengesini de bozmaktadır. Unutulmamalıdır ki kıyılar sadece insanlar için değil, aynı zamanda birçok canlı türü için de yaşamsal alanlardır. Didim ve çevresi, nesli tehlike altında olan Caretta caretta deniz kaplumbağalarının üreme sahalarıdır. Yine Akdeniz’e özgü, nadir ve korunması gereken türlerden biri olan Akdeniz fokları, kayalık kıyılarda ve sessiz koylarda barınmaktadır. Kıyı ekosistemleri tahrip edildiğinde bu türler doğrudan yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Kıyı ormanları, sazlıklar, lagünler ve gelgit bölgeleri gibi alanlar; yalnızca mekânsal değil, ekolojik açıdan da büyük öneme sahiptir. Bu alanların turizm yatırımı adı altında betonlaşmaya açılması, sadece fiziksel bir dönüşüm değil, ekolojik bir felaket anlamına gelir. Bu nedenle, 26 Haziran 2025 tarihli yönetmelik değişikliği kamu yararı ve anayasal ilkeler doğrultusunda derhal geri çekilmelidir. Kıyılar, doğaya, canlılara ve halka aittir. Onlar sadece tatil ve kazanç alanları değil; bir ekosistemin, bir yaşam zincirinin, bir ortak geleceğin parçasıdır. Kıyılar halkındır, doğaya aittir – satılamaz! HÜRAYDIN HABER
Kıyı ormanları, sazlıklar, lagünler ve gelgit bölgeleri gibi alanlar; yalnızca mekânsal değil, ekolojik açıdan da büyük öneme sahiptir. Bu alanların turizm yatırımı adı altında betonlaşmaya açılması, sadece fiziksel bir dönüşüm değil, ekolojik bir felaket anlamına gelir.

DİDİM DERNEĞİ BASIN AÇIKLAMASI

Kıyılar Halkındır, Doğaya Aittir – Satılamaz!

26 Haziran 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile, orman alanlarının kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında kalan bölümleri “kamuya açık olmak şartıyla” turizm yatırımlarına tahsis edilebilecek. İlk bakışta teknik bir düzenleme gibi sunulan bu değişiklik, kıyıların kamusal niteliğini, doğal yapısını ve toplumsal işlevini zayıflatacak ciddi sonuçlar doğurmaya adaydır.

Anayasa’nın 43. maddesi, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu ve bu alanlardan herkesin eşit biçimde, kamu yararı gözetilerek yararlanması gerektiğini açıkça belirtmektedir. Buna rağmen, kıyıların turizm yatırımları adı altında özel girişimlere açılması, hem anayasal haklara hem de ortak yaşam alanlarına yönelik açık bir tehdit oluşturmaktadır.

Didim gibi yaklaşık 60 kilometrelik sahil şeridine sahip bir kentte bu düzenlemenin etkileri çok daha derin olacaktır. Denize erişim zorlaşacak, sahillerin kamusal kullanımı azalacak, doğal alanlar geri dönülmez biçimde yapılaşmaya açılacaktır. Kıyılar, giderek yalnızca belirli gelir gruplarının erişebileceği ayrıcalıklı alanlara dönüşecektir. Bu, sadece toplumsal eşitliği değil, aynı zamanda doğanın dengesini de bozmaktadır.

Unutulmamalıdır ki kıyılar sadece insanlar için değil, aynı zamanda birçok canlı türü için de yaşamsal alanlardır. Didim ve çevresi, nesli tehlike altında olan Caretta caretta deniz kaplumbağalarının üreme sahalarıdır. Yine Akdeniz’e özgü, nadir ve korunması gereken türlerden biri olan Akdeniz fokları, kayalık kıyılarda ve sessiz koylarda barınmaktadır. Kıyı ekosistemleri tahrip edildiğinde bu türler doğrudan yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır.

Kıyı ormanları, sazlıklar, lagünler ve gelgit bölgeleri gibi alanlar; yalnızca mekânsal değil, ekolojik açıdan da büyük öneme sahiptir. Bu alanların turizm yatırımı adı altında betonlaşmaya açılması, sadece fiziksel bir dönüşüm değil, ekolojik bir felaket anlamına gelir.

Bu nedenle, 26 Haziran 2025 tarihli yönetmelik değişikliği kamu yararı ve anayasal ilkeler doğrultusunda derhal geri çekilmelidir. Kıyılar, doğaya, canlılara ve halka aittir. Onlar sadece tatil ve kazanç alanları değil; bir ekosistemin, bir yaşam zincirinin, bir ortak geleceğin parçasıdır.

Kıyılar halkındır, doğaya aittir – satılamaz!

HÜRAYDIN HABER

Aydın HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve huraydingazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.