DİDİMDE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ ve ÇANAKKALE ZAFERİNİN 109.YIL DÖNÜMÜ TÖRENLERLE KUTLANDI

Cumhuriyet Meydanında gerçekleştirilen çelen sunumlarının ardından, Didim Ticaret Odası Aytaç Nurullah Kocabıyık salonunda, Efeler Ortaokulu Öğretmen ve öğrencilerinin hazırlamış olduğu programa Protokol, öğretmenler, öğrenciler ve Didimliler katıldı.

DİDİMDE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ ve ÇANAKKALE ZAFERİNİN 109.YIL DÖNÜMÜ TÖRENLERLE KUTLANDI 18 Mart Çanakkale Zaferinin 109. Yıl dönümü ve Şehitleri anma günü Didim Cumhuriyet Meydanında Atatürk Anıtına çelenk sunumu ile başladı Didim Cumhuriyet Meydanında gerçekleştirilen çelenk sunum törenine Didim Kaymakamı Can Kazım Kuruca, Didim Garnizon Komutanı Dnz. Albay Ali Saçan, Didim Belediye Başkanı A. Deniz Atabay, Didim Cumhuriyet Baş Savcısı Anıl Altay, Muharip Gaziler Derneği Didim temsilcisi Aydın Öztürk, kurum müdürleri, siyasi parti temsilcileri, bazı belediye başkan adayları ve meclis üyeleri ve Meclis Üye adayları, askeri erkan ve öğrenciler katıldı. İlçe Protokolünün çelenk sunumunun ardından, 1 dakikalık saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşımız hep birlikte okundu. Cumhuriyet meydanında düzenlenen resmi çelenk sunumunun ardından CHP, İYİ Parti ve ADD Didim Şubesinin alternatif çelenk sunumu yapıldı. Cumhuriyet  Meydanında gerçekleştirilen çelen sunumlarının ardından, Didim Ticaret Odası Aytaç Nurullah Kocabıyık salonunda, Efeler Ortaokulu Öğretmen ve öğrencilerinin hazırlamış olduğu programa Protokol, öğretmenler, öğrenciler ve Didimliler katıldı. Buradaki Program Saygı du­ru­şu ve İstik­lal Mar­şı­nın okun­ma­sı­nın ar­dın­dan günün anlam ve öne­mi­ne iliş­kin ko­nuş­ma­yı Efe­ler Or­ta­oku­lu Mü­dü­rü Ali Rıza Özgeç yaptı. Özgeç ko­nuş­ma­sın­da şun­la­rı kay­det­ti; “Sayın Kaymakamım, Sayın Garnizon Komutanım, Sayın Belediye Başkanım, Sayın Cumhuriyet Başsavcım, Protokolün Değerli Üyeleri, Aziz Şehit Ailelerimiz, Kıymetli Gazilerimiz, Basınımızın Güzide Temsilcileri, Saygıdeğer Misafirler. Değerli Meslektaşlarım Sevgili Öğrenciler, Yeryüzünün ve gökyüzünün şahit olduğu, yüzümüzü ağartan muazzam bir destanın, yüz akımız olan muhteşem bir kahramanlığın 109. yıldönümünde, hazırlamış olduğumuz programımıza hoş geldiniz. Bugün, sevdalısını geride bırakıp, anasının nasırlı ellerini öpüp bizler için kavgaya tutuşanları, İstikbalimiz için istiklal mücadelesi verenleri, savaştan barış çıkartanları, Cumhuriyetimize önsöz yazanları anmaya geldik. Çanakkale Zaferi, tarih boyunca hiçbir millete nasip olmayan ve yüce Türk milletinin kahraman evlatlarınca verilen bir büyük mücadelenin adıdır... Çanakkale Zaferi, asırlardır yorgun düşmüş bir milletin, varlığını ve bağımsızlığını devam ettirmeye yemin ettiği bir mücadeledir... Osmanlı Devleti'nin yıkılış sürecinde olan bu savaş I. Dünya Savaşının da önemli bir cephesini oluşturmaktadır. Bir tarafta yıllardır süren savaşların etkisiyle yorgun ve yılgın, silahları eski ve yetersiz durumda olan Osmanlı ordusu varken; diğer tarafta güçlü sanayi ve teknoloji ile beslenen benzeri görülmemiş bir gücün timsali olan ve kolay zaferler peşinde koşan düşman kuvvetleri vardı. Bu amaçla da zamanın en güçlü deniz filosu oluşturularak Çanakkale, denizden geçilecek ve Osmanlı İmparatorluğun tüm direnme gücü kırılıp ülkeyi parçalayarak müşterek hedeflerine ulaşacaklardı. Plarıları böyleydi. Asırlardır hükmettiği toprakları tek tek elden çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun o zamanki hali düşman kuvvetlerine zaferi yakın göstermekteydi. Çanakkale sırtlarında savaş başladığında düşman gemilerinden atılan güçlü top mermileri boğazın iki yakasını toz duman içerisinde bırakmaktaydı. Düşmanın bu acımasız saldırılarına karşı ilk taarruzumuz Nusrat mayın gemisi ile gerçekleştirilmiştir. 8-9 Mart gecesi ustalıkla ve dâhiyane bir planlamayla elimizde kalan son 26 mayın düşmanın kontrolü altındaki Karanlık Koya dökülmüş 24 saat içinde Marmara'da olacağı planlanan düşman filosu mağlup ve perişan edilerek geri püskürtmüştür. Çanakkale Savaşlarının deniz kısmı 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin ağır kayıplar verip geri çekilmeleriyle son bulmuştur. Çanakkale Boğazını denizden geçemeyeceğini anlayan düşman bu defa şansını kara harekatında denemiştir. İngiltere, Fransa, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait askeri güçler, 25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma yapmaya karar vermişlerdir Düşman kuvvetleri karaya çıktığında karşılarında 19. Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal ve kahraman askerleri vardır. Mustafa Kemal, amansızca devam eden savaşta cephanesi biten askerlerine Süngü tak- emrini vererek yıllarca Türk Milletinin hafızasından silinmeyecek olan "Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve başka komutanlar geçebilir." sözlerini söylemiştir. Böylece o güne kadar tarihin yaşanmış en büyük siper savaşı başlamıştır. Uzun süren mücadeleler sonrasında parlak umutlarla karaya ayak basan birleşik düşman ordusu 1916 kışında bozguna uğrayarak çekip gitmek zorunda bırakılmıştır. Gazi Mustafa Kemal, kahraman Türk askeriyle düşman güçlerine "ÇANAKKALE GEÇİLMEZ" dedirtmiştir. Nihayetinde Çanakkale Zaferi zor şartlar altında binlerce şehit verilerek kazanılmış mukaddes bir zafer olarak tarihteki yerini almıştır. Sayın Kaymakamım, Bu zafer, savaşların akıbetinin sadece silahlara değil, onları kullanan insanların inançlarına da bağlı olduğunu göstermiştir. Zaten Edremitli Seyit'in 270 kiloluk top mermilerini namluya sürerek adını tarihe yazdırması başka neyle açıklanabilir? Çanakkale Zaferinde sadece işgalcilerin güç ve gururu değil, milletimizin makûs talihi de yenilmiştir. Çarlık Rusyasının çöküşü hızlanmış. İngiltere'de yönetim değişikliği olmuş, Anadolu'da ise Albay Mustafa Kemal'in önderliğinde umut ve kararlılık yükselmiş, böylece Kurtuluş Savaşımızın ilk ateşi yakılmıştır. Sözlerime burada son verirken, Şehitleri Anma Günüyle birlikte Çanakkale Zaferi olarak da kutladığımız bu anlamlı günde bizlere bugün yüz yaşını doldurmuş, bağımsız, başı dik bir ülkeyi miras bırakan başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve mücadele arkadaşları olmak üzere, onların kurduğu Türkiye Cumhuriyetimizi korumak ve kollamak ülküsüyle, ülkemizin varlığı ve bütünlüğü için dün olduğu gibi bugün de hiç düşünmeden canını vermiş tüm şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.” İfadelerini kullandı. Okul Müdürünün Ko­nuş­ma­sı­nın ar­dın­dan öğ­ren­ci­ler, günün anlam ve öne­mi­ne iliş­kin şi­ir­ler okudu, hazırlanan video gös­te­ri­le­ri iz­let­ti­ril­di. Kut­la­ma kap­sa­mın­da Ça­nak­ka­le za­fe­ri­ni anım­sa­tan tür­kü­ler okul öğretmenleri tarafından ses­len­di­ril­di. Kut­la­ma­lar kap­sa­mın­da Efe­ler Or­ta­okul öğ­ren­ci­le­ri­nin “Ha­tır­la” adıy­la ta­rih­sel sü­re­ci an­la­tan ora­tor­yo gös­te­ri­si büyük be­ğe­ni top­la­dı. Öğrencilerin hazırlamış olduğu duygusal gösteri, salonda bulunanların göz yaşlarının akmasına neden oldu. Kut­la­ma­lar, 18 Mart Şe­hit­le­ri Anma Günü ve Ça­nak­ka­le Deniz Za­fe­ri do­la­yı­sıy­la Didim’de bulunan okullar arası dü­zen­le­nen resim, şiir ve mek­tup ya­rış­ma­sın­da de­re­ce­ye giren öğ­ren­ci­le­re ödül­le­rinin­ Protokol tarafından verilmesinin ardından program sona erdi. HÜRAYDIN HABER