deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler betpark twitter giriş süperbetin twitter giriş betebet bets10 Matadorbet vdcasino tipobet giriş onwin giriş Deneme Bonusu Siteleri girisonwin.org giris grandpashabet grandpashabet giris 2023

NCDT
İşeri
Saygın YAPI

ÇEDES DENEMESİ EĞİTİMİ DİNSELLEŞTİRME ADIMIDIR

Gündem 17.09.2023 - 15:40, Güncelleme: 17.09.2023 - 15:40 1063+ kez okundu.
 

ÇEDES DENEMESİ EĞİTİMİ DİNSELLEŞTİRME ADIMIDIR

ÇEDES Projesi, 1739 sayılı kanuna aykırı olarak eğitim hizmetinin yürütülmesini, gözetilmesini ve denetlenmesini Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile paylaşarak gözetim, yürütme ve denetim görevini ihlal etmektedir.
ÇEDES DENEMESİ EĞİTİMİ DİNSELLEŞTİRME ADIMIDIR Aydın il ve şubeleri yıl içerisinde belirli aralıklarla yaptıkları eş güdüm toplantılarının Didim/Akbük ADD Şubesinde gerçekleştirdikleri toplantısında ÇEDES uygulamasına karşı çıkılarak ortak basın açıklaması yapıldı. ADD Akbük Şubesi Eşgüdüm toplantısının ortak basın açıklamasında; “AKP'nin iş başına geldiği günden bu yana başlıca hedeflerinden biri eğitimi dinci-gerici bir karaktere sokmaktı. Devletin önemli kademelerine sokacağı kadrolarını yaratmanın ve gençliği gerici fikirler doğrultusunda şekillendirmenin yolu buydu. AKP dönemiyle birlikte eğitim alanındaki sorunlar had safhaya ulaştı hatta diyebiliriz ki bu dönemde en büyük tahribat eğitim alanında yapıldı. Okullar gerici-faşist kadroların doldurulduğu yerler haline geldi. Değiştirilen yönetmeliklerle tarikatların önü açıldı. Felsefe, sanat, fen gibi dersler azaltılırken din dersleri çoğaltıldı. Zorunlu din dersleri kreşlere kadar indi. Edebiyat ve tarih gibi derslerin müfredatları dinci-gerici ideolojiye uygun olarak değiştirildi. 2002-2003 eğitim yılında 450 olan İmam Hatip Lisesi sayısı, 2022-2023 yıllarında 4 bin 413'e çıktı. Karma eğitim yerini kız-erkek okullarının ayrılmasına bıraktı. cinsiyetçi eğitim büyüdü, bütün ders kitapları bu anlayışa göre şekillendirildi. 2012 yılında yapılan bir değişiklikle zorunlu eğitim, 4+4+4 olarak kademelendirildi. Böylece okuldan ayrılmanın önü açıldı. Bu değişiklikle ortaöğrenime devam etme oranları düştü. Erken yaşta evlendirilerek sistematik tecavüze uğrayan kız çocuklarının ve çocuk işçilerin sayılarında ciddi bir artış yaşandı. 4+4+4 eğitim sisteminin temel yaklaşımlarından biri de dinselleştirme oldu. Bu değişiklikle okullara mescit zorunluluğu getirildi. Laboratuvarlar, kütüphaneler mescitlere dönüştürüldü. İmam hatiplerde kız çocuklarının başını örtmek için ikna odaları oluşturuldu. Türgev ve Ensar gibi tecavüzcü vakıflarla imzalanan protokollerle okullarda dini eğitimler, seminerler düzenlenmeye başlandı. Öğrenciler bu vakıfların ellerine bırakıldı. Şimdi ki tehdit ve tehlike CEDES Protokolüdür. Protokol ile okullara danışmanlar gönderilmeye başlanmıştır. ÇEDES Protokolü ile birlikte çocuklarımızın ve gençlerimizin laik, bilimsel eğitim hakkı gasp edilmeye devam edecektir. AKP'nin yönetime geldiği günden beri dile getirdiği, "dindar nesiller yetiştirme" dediği gerici fikirlerle çocuklarımızın beyinleri zehirlenecektir. Pedagojiden, çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiğinden bihaber sapkın fikirlere sahip insanlar okullara doldurulacak ve çocuklarımızı daha sonra travmatik etkileri ortaya çıkabilecek istismarlara maruz bırakacaklardır. Okulların imama değil öğretmene, çocuklarımızın bir geleceğe ihtiyacı vardır. AKP'nin dayattığı eğitim anlayışı ise bunları sunmuyor. Dayatılan dinci-gerici eğitim anlayışıyla ahlaki yozlaşma artış gösteriyor, uyuşturucu kullanımı artıyor, tecavüzlerin, istismarların, ölümlerin, intiharların ardı arkası kesilmiyor. AKP çocuklarımıza, geleceğimize ölümle eşdeğer bir gelecek sunmaya devam ediyor. ÇEDES Projesi, 1739 sayılı kanuna aykırı olarak eğitim hizmetinin yürütülmesini, gözetilmesini ve denetlenmesini Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile paylaşarak gözetim, yürütme ve denetim görevini ihlal etmektedir. MEB, böylece okulların çocuğun üstün yararı ve kamu yararına işlev görme niteliğini sekteye uğratmaktadır. Yine ÇEDES Projesi, öğrencilerin hem okulda hem de okul dışı ve yaz tatillerindeki geçirdiği zamanları ele geçirerek okulu ve öğrencileri dini referanslı eğitim anlayışı ile siyasallaştırmaktadır. Sorumlu kurumlarca yeterince denetlenmeyen, kamusal alana açık olmayan bu alanlarda çocuğa yönelik yaşam hakkı ihlali, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet ve çocuk ihmali ve istismarı olaylarını kamuoyu yakından gözlemlemiştir. ÇEDES Projesi iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik çizgisi ve dini-kültürel ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirme hedefinin son örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğitim kurumlarının herhangi bir şekilde dini içerikli proje ve etkinliklerin mekânı haline getirilmesinin okullara ve eğitim sistemine olumlu anlamda en küçük bir katkısının olmadığı açıktır. Okullarımız, farklı inanç gruplarının her birinin eşit değerde görülmesi gereken, hiçbir öğrencinin inancı ya da felsefi düşüncesi nedeniyle ayrımcılığa uğramadığı kurumlar olmak zorundadır. Öğrencilerin inancı ya da kimliği nedeniyle ötekileştirilmesine ve ayrımcı uygulamalarla karşı karşıya kalmasına neden olacak her türlü girişime son verilmelidir ÇEDES protokolü hukuksuzdur: Anayasamıza, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırıdır. Laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıttır. ÇEDES protokolü tehlikelidir: Eğitim biliminden pedagojiden bihaber, çocuklarımıza nasıl yaklaşılacağını bilmeyen yetişkinleri okullara sokmak travmatik etkileri de beraberinde getirecektir. ÇEDES protokolü öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin mesleki itibarına hakarettir. Öğretmenlik mesleği yasada da açıkça tarif edildiği üzere bir uzmanlık mesleğidir. Eğitim- öğretim eğitimcilerin işidir. ÇEDES protokolü mantıksızdır: Alanında uzman eğitimciler varken konuyla ilgisi olmayan kişileri ve yapıları eğitim sistemimize sokmak kamu kaynaklarını doğru kullanmamaktır. Açıkça israftır. Okul yöneticilerine sesleniyoruz; Okullardaki eğitim faaliyetinin yasal çerçevede yürütülmesi sizlerin sorumluluk alanınızdır. Koltuğunuza değil, onun arkasında asılı olan Başöğretmen in resmine bakın ve bu protokolleri reddedin. Eğitim emekçilerine sesleniyoruz; Değerli öğretmenler; öğrencilerimiz bizlere Başöğretmen'in emanetidir. Onları, laiklik karşıtı uygulamalara terk etmeyiniz! Kimsenin sizin dersinizi bölme, gasp etme, sizin dersinizden öğrenci çıkarma hakkı yoktur. Bu tür girişimleri her şeyden önce öğrencileriniz, sonra mesleki itibarınız için reddediniz! Velilerimize sesleniyoruz; Çocuklarınızın eğitim adı altında manen ve fiziken güvencede hissetmeyecekleri hiçbir uygulamayı kabul etmek zorunda değilsiniz. Onların geleceği için bu protokolü reddedin! ADD olarak, protokolü reddeden herkesin sonuna kadar yanında olacaktır. Eğitim dışı kurumlarla, gerici dernek ve vakıflarla imzalanan protokollere ve projelere karşı "Çocukları korumak, vatanı korumaktır" anlayışıyla eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkacağız. 100. yılını kutlamaya hazırlandığımız Cumhuriyetimizi korumak, Atatürk ilke ve devrimleriyle kazanılmış haklarımızı yaşatmak, güçlendirmek ve geleceğe taşımak için çalışacağız. Gücümüzü 100 yıllık Cumhuriyetimizin kazanım ve birikimlerinden alıyoruz. Ulusal kurtuluş savaşı ile kurduğumuz Cumhuriyetimizde, devrimlerle elde ettiğimiz hak ve kazanımlardan asla vazgeçmeyeceğiz. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak eğitimde artan tehditler karşısında, laik ve bilimsel eğitimi sonuna kadar savunacağız.” İfadelerine yer verildi. HÜRAYDIN HABER
ÇEDES Projesi, 1739 sayılı kanuna aykırı olarak eğitim hizmetinin yürütülmesini, gözetilmesini ve denetlenmesini Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile paylaşarak gözetim, yürütme ve denetim görevini ihlal etmektedir.

ÇEDES DENEMESİ EĞİTİMİ DİNSELLEŞTİRME ADIMIDIR

Aydın il ve şubeleri yıl içerisinde belirli aralıklarla yaptıkları eş güdüm toplantılarının Didim/Akbük ADD Şubesinde gerçekleştirdikleri toplantısında ÇEDES uygulamasına karşı çıkılarak ortak basın açıklaması yapıldı.

ADD Akbük Şubesi Eşgüdüm toplantısının ortak basın açıklamasında;

“AKP'nin iş başına geldiği günden bu yana başlıca hedeflerinden biri eğitimi dinci-gerici bir karaktere sokmaktı. Devletin önemli kademelerine sokacağı kadrolarını yaratmanın ve gençliği gerici fikirler doğrultusunda şekillendirmenin yolu buydu. AKP dönemiyle birlikte eğitim alanındaki sorunlar had safhaya ulaştı hatta diyebiliriz ki bu dönemde en büyük tahribat eğitim alanında yapıldı. Okullar gerici-faşist kadroların doldurulduğu yerler haline geldi. Değiştirilen yönetmeliklerle tarikatların önü açıldı. Felsefe, sanat, fen gibi dersler azaltılırken din dersleri çoğaltıldı. Zorunlu din dersleri kreşlere kadar indi. Edebiyat ve tarih gibi derslerin müfredatları dinci-gerici ideolojiye uygun olarak değiştirildi. 2002-2003 eğitim yılında 450 olan İmam Hatip Lisesi sayısı, 2022-2023 yıllarında 4 bin 413'e çıktı. Karma eğitim yerini kız-erkek okullarının ayrılmasına bıraktı. cinsiyetçi eğitim büyüdü, bütün ders kitapları bu anlayışa göre şekillendirildi.

2012 yılında yapılan bir değişiklikle zorunlu eğitim, 4+4+4 olarak kademelendirildi. Böylece okuldan ayrılmanın önü açıldı. Bu değişiklikle ortaöğrenime devam etme oranları düştü. Erken yaşta evlendirilerek sistematik tecavüze uğrayan kız çocuklarının ve çocuk işçilerin sayılarında ciddi bir artış yaşandı. 4+4+4 eğitim sisteminin temel yaklaşımlarından biri de dinselleştirme oldu. Bu değişiklikle okullara mescit zorunluluğu getirildi. Laboratuvarlar, kütüphaneler mescitlere dönüştürüldü. İmam hatiplerde kız çocuklarının başını örtmek için ikna odaları oluşturuldu. Türgev ve Ensar gibi tecavüzcü vakıflarla imzalanan protokollerle okullarda dini eğitimler, seminerler düzenlenmeye başlandı. Öğrenciler bu vakıfların ellerine bırakıldı.

Şimdi ki tehdit ve tehlike CEDES Protokolüdür. Protokol ile okullara danışmanlar gönderilmeye başlanmıştır. ÇEDES Protokolü ile birlikte çocuklarımızın ve gençlerimizin laik, bilimsel eğitim hakkı gasp edilmeye devam edecektir. AKP'nin yönetime geldiği günden beri dile getirdiği, "dindar nesiller yetiştirme" dediği gerici fikirlerle çocuklarımızın beyinleri zehirlenecektir. Pedagojiden, çocuklara nasıl yaklaşılması gerektiğinden bihaber sapkın fikirlere sahip insanlar okullara doldurulacak ve çocuklarımızı daha sonra travmatik etkileri ortaya çıkabilecek istismarlara maruz bırakacaklardır. Okulların imama değil öğretmene, çocuklarımızın bir geleceğe ihtiyacı vardır. AKP'nin dayattığı eğitim anlayışı ise bunları sunmuyor. Dayatılan dinci-gerici eğitim anlayışıyla ahlaki yozlaşma artış gösteriyor, uyuşturucu kullanımı artıyor, tecavüzlerin, istismarların, ölümlerin, intiharların ardı arkası kesilmiyor. AKP çocuklarımıza, geleceğimize ölümle eşdeğer bir gelecek sunmaya devam ediyor.

ÇEDES Projesi, 1739 sayılı kanuna aykırı olarak eğitim hizmetinin yürütülmesini, gözetilmesini ve denetlenmesini Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı ile paylaşarak gözetim, yürütme ve denetim görevini ihlal etmektedir. MEB, böylece okulların çocuğun üstün yararı ve kamu yararına işlev görme niteliğini sekteye uğratmaktadır. Yine ÇEDES Projesi, öğrencilerin hem okulda hem de okul dışı ve yaz tatillerindeki geçirdiği zamanları ele geçirerek okulu ve öğrencileri dini referanslı eğitim anlayışı ile siyasallaştırmaktadır. Sorumlu kurumlarca yeterince denetlenmeyen, kamusal alana açık olmayan bu alanlarda çocuğa yönelik yaşam hakkı ihlali, fiziksel şiddet, ekonomik şiddet ve çocuk ihmali ve istismarı olaylarını kamuoyu yakından gözlemlemiştir. ÇEDES Projesi iktidarın eğitim sistemini siyasal-ideolojik çizgisi ve dini-kültürel ihtiyaçları doğrultusunda biçimlendirme hedefinin son örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğitim kurumlarının herhangi bir şekilde dini içerikli proje ve etkinliklerin mekânı haline getirilmesinin okullara ve eğitim sistemine olumlu anlamda en küçük bir katkısının olmadığı açıktır. Okullarımız, farklı inanç gruplarının her birinin eşit değerde görülmesi gereken, hiçbir öğrencinin inancı ya da felsefi düşüncesi nedeniyle ayrımcılığa uğramadığı kurumlar olmak zorundadır. Öğrencilerin inancı ya da kimliği nedeniyle ötekileştirilmesine ve ayrımcı uygulamalarla karşı karşıya kalmasına neden olacak her türlü girişime son verilmelidir

ÇEDES protokolü hukuksuzdur: Anayasamıza, yasalara ve yönetmeliklere açıkça aykırıdır. Laik ve bilimsel eğitimle taban tabana zıttır.

ÇEDES protokolü tehlikelidir: Eğitim biliminden pedagojiden bihaber, çocuklarımıza nasıl yaklaşılacağını bilmeyen yetişkinleri okullara sokmak travmatik etkileri de beraberinde getirecektir.

ÇEDES protokolü öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin mesleki itibarına hakarettir. Öğretmenlik mesleği yasada da açıkça tarif edildiği üzere bir uzmanlık mesleğidir. Eğitim- öğretim eğitimcilerin işidir.

ÇEDES protokolü mantıksızdır: Alanında uzman eğitimciler varken konuyla ilgisi olmayan kişileri ve yapıları eğitim sistemimize sokmak kamu kaynaklarını doğru kullanmamaktır. Açıkça israftır.

Okul yöneticilerine sesleniyoruz;

Okullardaki eğitim faaliyetinin yasal çerçevede yürütülmesi sizlerin sorumluluk alanınızdır.

Koltuğunuza değil, onun arkasında asılı olan Başöğretmen in resmine bakın ve bu protokolleri reddedin.

Eğitim emekçilerine sesleniyoruz;

Değerli öğretmenler; öğrencilerimiz bizlere Başöğretmen'in emanetidir. Onları, laiklik karşıtı uygulamalara terk etmeyiniz! Kimsenin sizin dersinizi bölme, gasp etme, sizin dersinizden öğrenci çıkarma hakkı yoktur. Bu tür girişimleri her şeyden önce öğrencileriniz, sonra mesleki itibarınız için reddediniz!

Velilerimize sesleniyoruz;

Çocuklarınızın eğitim adı altında manen ve fiziken güvencede hissetmeyecekleri hiçbir uygulamayı kabul etmek zorunda değilsiniz. Onların geleceği için bu protokolü reddedin! ADD olarak, protokolü reddeden herkesin sonuna kadar yanında olacaktır.

Eğitim dışı kurumlarla, gerici dernek ve vakıflarla imzalanan protokollere ve projelere karşı "Çocukları korumak, vatanı korumaktır" anlayışıyla eğitime ve çocuklarımıza sahip çıkacağız.

100. yılını kutlamaya hazırlandığımız Cumhuriyetimizi korumak, Atatürk ilke ve devrimleriyle kazanılmış haklarımızı yaşatmak, güçlendirmek ve geleceğe taşımak için çalışacağız. Gücümüzü 100 yıllık Cumhuriyetimizin kazanım ve birikimlerinden alıyoruz. Ulusal kurtuluş savaşı ile kurduğumuz Cumhuriyetimizde, devrimlerle elde ettiğimiz hak ve kazanımlardan asla vazgeçmeyeceğiz. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak eğitimde artan tehditler karşısında, laik ve bilimsel eğitimi sonuna kadar savunacağız.” İfadelerine yer verildi.

HÜRAYDIN HABER

Aydın HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve huraydingazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.